Aksaray İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Ören Yerleri

Aşıklı Höyük

Aksaray İli'nin 25 km. güneydoğusundaki Kızılkaya köyünde bir tarafı Melendiz Nehri'ne, diğer tarafı ise tarıma açık tarlalara bakan höyük tarıma elverişli, su kenarına yakın bir yere kurulmuştur. 1989 yılından beri arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Aşıklı Höyük Anadolu'da Akeramik Neolitik Dönem'e (günümüzden on bin yıl önce) ait en eski "ilk köy yerleşimlerini" sergileyen önemli ören yerlerinden biridir.

Acemhöyük

Aksaray İli'nin 13 km. kuzeybatısındadır. Yeşilova Kasabası içinde yer alır. 700 x 600 m. ölçülerinde oval biçimli bir höyüktür. Aşağı şehir ile birlikte Anadolu'nun en büyük höyüklerindendir. Yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen veriler höyüğün M.Ö. 3000 yıllarından itibaren iskân edildiğini, en parlak döneminin ise Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda yani M.Ö. 1800 yıllarında yaşandığını göstermektedir. Şehrin o zamanki ismi kesin olarak bilinmemekle beraber, yerli ve yabancı bilim adamları tarafından Puruşhanda olduğu sanılmaktadır. Koloni Çağı'nda höyük dışında Aşağı Şehir de yoğun bir yerleşime sahne olmuştur. Bu dönemde Anadolu'nun önemli krallıklarından birinin merkezidir. Bu dönem sonunda hem höyük hem de Aşağı Şehir terkedilmiştir. Ancak höyüğün bir bölümüne Erken Hellenistik ve Roma Dönemlerinde yeniden yerleşilmiştir. Höyüğün bütünüyle terkedilmesi ise M.S. 3. yüzyılın başlarına rastlamaktadır. 1517 yılında İran Azerbaycan'ındaki Hoy Kenti'nden gelen 3 oba, höyük eteklerine yerleşerek bugünkü Yeşilova'yı oluşturmuştur.

Kentin en parlak döneminin yaşandığı Koloni Çağına ait III. katta açığa çıkarılmış olan iki saray yapısı yalnız Acemhöyük için değil, Anadolu mimarlık tarihi açısından da önemlidir. Höyüğün güneyinde yer alan Sarıkaya sarayı; kuzeybatısındaki ise Hatipler sarayı olarak isimlendirilmiştir.

Antik Nora Şehri

Aksaray ili, merkez ilçe, Helvadere Kasabası sınırları içindedir. Hasan Dağı'nın (Argaios) eteğinde ve kral yolu üzerinde, Roma ve Bizans Döneminden kalma antik şehir kalıntıları yer almaktadır.

Manastır Vadisi

Aksaray'ın doğusunda 50 km. mesafede, tabii güzellikler beldesi Güzelyurt İlçesi sınırları içinde yer alan 4-5 km. uzunluğunda bir vadidir; döneminin özelliklerini en iyi yansıtan 28 adet kaya oyma kilisesi ve yeraltı şehirleri ile "Küçük Bir Ihlara " görünümündedir.

Vadi boyunca yer alan Sivişli Kilise, Büyük Kilise Camii, Papaz Evi, Kalburlu Kilise, Kömürlü Kilise gibi çok sayıda kilise ve yeraltı şehri önemli kültür ve tabiat varlıklarımızdandır.

Ihlara Vadisi

Aksaray İli, Ihlara Kasabası'nda ve Hasan Dağı'nın kuzeydoğusundadır. Eski adı "Peristremma" olan 14 km. uzunluğundaki Ihlara Vadisi'ni baştan başa kat edip, 100-200 m. derinlikte bir kanyon oluşturmuş olan Melendiz Çayı önce kuzeybatıya Selimiye Kasabası'na, daha sonra ise Yaprakhisar ve Belisırma köylerinin, Ziga kaplıcasının bulunduğu geniş vadiye ve Tuz Gölü'ne yönelmektedir.

Ihlara Vadisi bir yerleşim yeri olmaktan çok bir dini merkez olarak ön plana çıkmıştır.

Dönemin din anlayışını tasvirleriyle ve mimarisiyle canlandıran, freskli veya fresksiz tek ve çift nefli kapalı veya açık Yunan haç planlı ve de şapel biçimli kayaya oyulmuş çok sayıda kilise, vadinin dik yamaçlarında sağlı sollu yer alarak ortadan akan Melendiz Çayı'nın sularıyla bütünleşmektedir.

Vadi, doğal yapısı itibarıyla IX. yy. dan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva ve ibadet yeri olarak, savaş döneminde ise gizlenme, korunma yeri olarak kullanılmıştır.

Bugün görülebilir durumda 14 kilise mevcuttur. Bunlardan 10 kadarı canlılığını ve renk uyumunu korumaktadır ve halen gezilebilmektedir.

Vadide yer alan kiliselerde "Hz. İsa'nın Doğumu", "Müjde", "Ziyaret", "Mısır'a Kaçış", "Son Yemek" gibi konuların işlendiği freskler bulunmaktadır.

Musular

Höyük Aksaray'ın yerleşim tarihinin Aşıklı Höyük'ten sonraki en eski örneklerinden birini oluşturan Musular Höyük, Gülağaç ilçesi Kızılkaya köyünde, Melendiz Irmağı'nın batısında yer almaktadır.

Musular'a ilk kez günümüzden 8000 yıl önce yerleşildiği saptanmıştır. Şimdiye kadar iki ana dönem tespit edilmiştir. Bunlardan ilki prehistorik terminolojide "çanak çömleksiz neolitik" olarak adlandırılan akeramik dönemdir.

Sonraki yerleşme evresi "çanak çömlekli" evreye aittir. Bu dönemde yerleşenler önceki yapı kalıntılarını düzlemiş, bunun üzerine kalınca sarımsı renkte bir toprak tabakası sermiş ve bu düzlem üzerine kendi yapılarını inşa etmişlerdir.

Yeraltı Şehirleri : İldeki yer altı şehirleri genellikle Güzelyurt ve Gülağaç ilçelerinde yoğunluk kazanmakla birlikte, gerek merkez ilçe ve gerekse Ortaköy’de de yer altı şehrine rastlamak mümkündür. Güzelyurt ilçe merkezi ve Manastır Vadisi’nde 3 adet açık yer altı şehri vardır. Gülağaç ilçesinde Saratlı Yeraltı Şehri ziyarete açılarak, aydınlatılmıştır.