Somuncu Baba, yeni ve günümüz kaynaklarının ittifak ettikleri tarih olan 20 Eylül 1412 tarihinde Aksaray’da vefat etmiştir. Kabri de Aksaray’da bulunmaktadır.
Tabakat kitaplarının en erken tarihlisi olan Molla Câmi’nin Nefehât adlı eseri, Taşköprüzâde’nin Eş- Şakâık’un Nu’mâniyye adlı eseri, Mecdî Efendi’nin Tercümesi, Kâtip Çelebi’nin Süllem’ül Vusûl illa Tabakât’il- Fuhul adlı eserleri ve son dönem tabakat kitaplarından Hüseyin Vassâf’ın Sefine-i Evliyâ ile muasır araştırmacılar Somuncu Baba’nın ömrünün sonuna kadar Aksaray’da kaldığını ve buraya defnolunduğunu söylemektedir. Bunların yanında Âli, Künh’ül-Ahbâr adlı eserinde, Somuncu Baba’nın Bursa’dan Aksaray’a gittiğini ifade etmektedir. Bursalı İsmail Hakkı da Silsile-i Tarîk-i Celvetî adlı eserinde Somuncu Baba’nın Aksaray’da ihtifâ ettiğini yazmaktadır. Osmanlı arşiv belgeleri incelendiğinde de Hz. Rîr’in kabrinin Aksaray’da olduğu anlaşılmaktadır.
Darendeli ve Somuncu Baba neslinden geldiği iddia olunan Hanefi Hoca tarafından yazılan Darende Tarihi adlı çalışma dışında hiçbir matbû’ veya mahtût yani Terâcim-i Ahval kitabı, Somuncu Baba’nın Darende’de medfun olduğunu yazmamaktadır. Dolayısıyla istisnasız bütün tabakat ve tarih kitapları Somuncu Baba’nın Aksaray’da medfun olduğu konusunda hemfikirdir. Bu bilgilerden hareketle Somuncu Baba’nın Darende’de medfun olduğunu iddia etmek herhangi bir iddiadan öteye gitmemektedir. Ancak Somuncu Baba’nın büyük oğlu Yusuf Hakiki Aksaray’da kalırken, küçük oğlu Halil Taybî Abdurrahman-î Erzincanî hazretlerinin kızı Dürriye Banu ile evliliği vesilesiyle Darende’ye gidip orada kalmıştır.