Aksaray İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Vilayetlik Serüveni

Binlerce yıl almıştır Aksaray’ın bugüne yolculuğu. Hasandağ’ının görkemli gölgesinden ne beyler ne kahramanlar ne sultanlar, ne imparatorlar, kimler geldi kimler geçti.

İlk olarak Anadolu’ya ilk yerleşim yerlerinden biri olan,  Aşıklı Höyük can verdi.Obsidyenle çağ atlayan Aşıklı halkı ilk beyin ameliyatını da yapıp savaş ve güzelliği aynı noktada buluşturdular.  Ve ağır ağır  başladılar tarihin tozlu sayfalarını yazmaya.Anadolu’da ilk köklü medeniyeti oluşturan halk Hititlerdir. Yıllar geçtikçe büyüyüp imparatorluk olmuşlardır. Anadolu’nun taşına toprağına karışan Hitit halkı birçok anıt ve eserler yaptırmışlarıdır. Mezopotamya’dan gelen Asurlular koloniler kurarak ticareti örgütlediler. Yılların geçmesiyle Persler egemen olmuşlardır bu topraklara. Kapadokya adını güzel atlar diyarı olarak altın harflerle kazımışlardır. Büyük İskender gelene kadar kral yoluna egemen olmuşlardır.

İmparator Claudius Roma Aksaray’a kolonilerini yerleştirerek, başka din, başka adet, bir başka örf eklenmiş oldu Anadolu’nun mozağine.  Halk dağları taşları kazımış ve çoğu kalıcı mabedler, barınaklar ve anıtlar yapmışlardır.

1071 yılının gelmesiyle Anadolu’nun kapıları Malazgirt Destanıyla Selçuklulara açmıştır. 1142 yılında II. Kılıçaslan Salihler yurdu Aksaray’ı askeri üst yapmıştır. Bu topraklara gönül veren II.Kılıçaslan medreseler, zaviyeler ve kervansaraylar yaptırmıştır. Ve şimdi Kılıçaslan Tepesi’nde ki türbesinde yatmaktadır.

O dönemde Aksaray’ı  Karamanoğlu Beyliği mamur etmiştir. Karamanoğulu beyliği Osmanlıya saldırarak Sultan Beyazıd’ın kızmasına neden olmuştur. Fatih Sultan Mehmed’in Karamanoğlu Beyliğini kaldırmasıyla Osmanlı egemen olmuş ve halkı İstanbul’a iskân ettirmiştir. Uzun yıllar hükümdarlık süren Kanuni Sultan Süleyman, Aksaray Sancağını Konya’ya bağlamıştır.1861 yılında ise Mithat Paşa’nın fermanıyla Aksaray Niğde’ye bağlanmıştır.

Yirminci yüzyılın başlarında Osmanlı yurdu işgal edilmiştir. Halk göze göz, dişe diş diyerek bir karış toprağını düşmana vermemiştir. Aksaray’dan bu kanlı topraklara bir daha dönmemek üzere çok kahramanlar gitmiştir.

13 Ekim 1920’de halk kurtuluş mücadelesine başlarken, Anadolu'nun kalbi daha bir hızlı atıyor artık. O zorlu günlerde Mustafa Kemal'in yanında yer alan Hemşerimiz Vehbi Çorakçı’nın ve Aksaray halkının çabaları ile yeni meclis Aksaray'ın vilayetlik nişanını takmıştır.

1923 yılına kadar görev yapan İlk Valimiz Abdullah Sabri KARTER'den sonra bu görevi devralan Yusuf Ziya GÜNAR, 1932 yılına kadar Aksaray'ı her yönden imar etmiştir.

Aksaray’ın son valisi, Günar’dan sonra Arif Hikmet Onat olmuştur.

 1933 yılında Vilayetliliği elinden alınan Aksaray, halk arasında derinden, sessiz bir üzüntüye sebep olmuştur. Bu sebepten şair Murat Sukuti Efendi dile getirmiştir İsmet Paşa’ya yazdığı şiiriyle;

İstipdat devrinde pek çok idi bizim derdimiz,

Nuru cumhuriyetle murada erdi yurdumuz,

Nasıl kıymadan anın dibine balta vurdunuz,

Kesmek reva mı dikilen taze bir fidanı.

Ümranla doludur anın her köşesi meydanı,

Gel de gör terakkisini yurdumun arslanı,

Kılınçarsalanlar yurdu bu terakki ülkesini,

Düşürmek layık mı anın kazaya rütbesini?

 31 ilden daha büyük Aksaray’ın ilçe olarak kalmasına kimsenin gönlü elvermiyor. Bir çok girişim, gayret, emek veriliyor, tüm çalışmalar sonuçsuz kalıyordu.

50 yıl sonra dönemin başbakanı merhum Turgut Özal seçim çalışmaları için Aksaray’a gelir ve meydandaki tarihi binaları görünce merhum Mehmet Altınsoy’a binaların daha önce hangi amaçla kullanıldığını sorar. Böylece Aksaray'ın vilayetliği bir kez daha kıvılcım almıştır.

Altınsoy’dan binaların Aksaray Vilayet binaları olduğunu öğrenince hayrete düşen ÖZAL, “Aksaray’ın daha önce il olduğunu bilmiyordum” diyor. Ve “Mehmet Bey iktidar olursak Aksaray’ı yeniden il yapalım” sözünü veriyordu.

Artık Aksaray'ın yeniden vilayet olma mücadelesi ete kemiğe bürünüyor ve tüm şehir tek yumruk oluyordu. Dönemin Aksaraylı siyasetçileri Merhum Mehmet Altınsoy, Merhum Raşit Daldal ve Mahmut Öztürk'ün yanı sıra bu konuda kamuoyu oluşturan Merhum Çapan Tekeli, Ali Genç ve daha pek çok gazeteci ve Aksaraylının yüreği tek bir şey için çarpıyordu; Anadolu’nun kalbindeki Aksaray’ın tekrar vilayet olması...

Tarih 15 Haziran 1989 yazını gösterdiğinde, nihayet 56 yıllık hasret sona ermiş ve Aksaray 3578 sayılı kanun ile yeniden vilayet olmuştur. Türkiye Cumhuriyetinin 68.vilayeti olan Aksaray'ın yıllar sonra hakkı iade edilmiştir.

Kanunun yürürlüğe girmesinden 2 ay sonra 15 Ağustos günü Aksaray'ın ilk Valisi Rıdvan Yenişen göreve başlamış ve Başbakan Merhum Özal, dönemin İç İşleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Ankara’nın ilk Büyük Şehir Belediye Başkanı ve Aksaray’ın vilayet olmasının baş mimarı hemşerimiz merhum Mehmet Altınsoy Aksaray’a gelerek halkın sevincine ortak olmuşlardır.

1989 yılında büyük emek ve zahmetlerle yeniden vilayet olan Aksaray geride bıraktığımız 30 yıllık süre içerisinde her alanda hızla kalkınarak ülkemizin en önemli şehirlerinden biri olma noktasında hızla ilerliyor.

Aksaray’ın vilayet olmasına ve bugünlere gelmesine katkı sağlayan herkese teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.

Aksaray’ın Vilayet Olmasında Emeği Geçen Tüm Kahramanların Anısına...