MÖ 4. binin sonu ve 3. binin başlarında Anadolu'da bakır ve kalay karıştırılarak tuncun elde edilmesi ve silah yapımında kullanılmasıyla Anadolu insanı "Tunç Çağı"na girmiştir. İnsanoğlu çok önemli bu alaşımla silah, kap-kacak ve süs eşyaları üretmeyi başarmış; bakır, altın, gümüş gibi asıl ve asıl olmayan madenleri de dövme tekniği ile işleyerek dinsel amaçlı veya günlük ihtiyaçlarına cevap veren objeler üretmiştir.
Aksaray Yeşilova kasabasındaki ve 1962 yılından bu yana arkeolojik kazılar yapılan Acemhöyük ören yerinden çıkarılan Eski Tunç Çağı buluntuları bugün Niğde ve Aksaray Müzelerinde sergilenmektedir. Bugüne kadar yapılan kazılar Acemhöyük’ün MÖ 3. bin yani Eski Tunç Çağı yerleşimlerinde konutların dikdörtgen ya da yamuk planlı kerpiç yapılardan oluştuğunu göstermiştir. Bu dönemde ölüler yerleşim yeri dışındaki mezarlıklara, toprak ve küp mezarlara gömülmüştür. Ölülerin yanına yüzük, bilezik, küpe, kolye gibi süs eşyaları ve bazı kaplar hediye olarak bırakılmıştır. Bunların yanında taş, kemik ve çeşitli metallerden yapılmış takılar, silahlar ve günlük işlerde kullanılan eşyalar ele geçirilmiştir.
Bilim adamlarınca yapılan yüzey araştırmalarında İlimizde bulunan höyüklerden toplanan çok sayıda Eski Tunç Çağı malzemesi ile vatandaşlarca bulunarak Aksaray Müzesine getirilen Eski Tunç Çağına ait buluntularda Aksaray'da bu dönem içerisinde yoğun ve kesintisiz olarak yaşandığını göstermesi bakımından önem taşımaktadır.