Somuncu Baba bu dünyadan ayrıldığında ardında kalan yalnız bir küçük fırın ve adını taşıyan câmiler değildi. Onun yolundan gidenler onun mirası olan virdini bazı ilavelerle aynen tatbik ettiler. Sabah namazlarından sonra bu evrâd onlar tarafından okunulmaya devam etti. İşte bu zikirlerin toplandığı “Zikir Risalesi” adlı bir eseri vardır. Bunun yanında Hüseyin Vassaf ve Bursalı M.Tahir tasavvuf lisanıyla yazılmış ‘’Şerh-i Hadis-i Erbain’’ isimli bir eseri bulunduğunu yazarlar. Süleymaniye Kütüphanesi’nin Şehid Ali Paşa bölümünde 540 numarayla kayıtlı kitabın içindeki “Hadis-i Erbain” isimli dördüncü müstakil eserin Hamid b. Musa’ya ait olduğu katalogda yazılıdır. “Silahul Müridin” adlı eseri de yine zikirlerle ilgili küçük bir risaledir. Somuncu Baba’nın Kaşif’ul- Estâr An Vech’il- Esrâr adlı dmrüdncü bir eserinden bahsedilse de bahsi geçen bu eser Zikir Risalesi adı eseridir.
Somuncu Baba’nın her ne kadar birkaç risalesi olsa da zahiri ve batıni ilimlerdeki derin bilgisine rağmen çok az eser vermiştir. Bu durum hazretin takip ettiği meşrep ile alakalıdır. Nitekim Somuncu Baba’nın talebesi ve halifesi olan Hacı Bayram-ı Veli de müderris olmasına rağmen bir eser yazmamıştır. Talebelerinden Yazıcıoğlu, “Muhammediye” adlı eserini tamamlayıp şeyhine takdim ettiğinde Hacı Bayram-ı Veli şöyle demiştir: “Mehmedim! Bununla uğraşacağına bir gönle girip onun terbiyesiyle meşgul olsaydın daha iyi olmaz mıydı?” Bu tavır onların en büyük eser olarak insanı yetiştirmek fikrinde olduklarını göstermektedir.